Sosyal Medya

Makale

Hırsız, eşek olunca…

Hoca pazardan eÅŸek satın almış. EÅŸeÄŸi yularından tutmuÅŸ, evine götürüyormuÅŸ. Yolda iki hırsız ona sezdirmeden eÅŸeÄŸe yaklaÅŸmışlar. Biri yuları çözmüş, eÅŸeÄŸi alıp götürmüş. Öteki de yuları kendi başına geçirmiÅŸ, Hoca'nın ardınca yürümüş…

Evin kapısına gelip de başını çevirince eşek yerine tanımadığı biriyle karşılaşan Hoca, şaşkınlıkla:

- Sen kimsin? Diye sormuÅŸ.

Kurnaz adam, başını önüne eğip:

- Sorma efendi, demiÅŸ. Anamın çok canını sıktım. O da beddua etti, “inÅŸallah eÅŸek olursun” dedi. Ben de eÅŸek oldum. Pazara götürüp sattılar. Siz alınca, sayenizde, yeniden insan kılığına girdim.

Hoca adama acımış:

- Bir daha ananın sözünden çıkayım deme, diye öğütler verdikten sonra salmış.

Ertesi gün pazara gidip de dün satın aldığı eşeği gören Hoca, hayvanın kulağına eğilmiş:

- Seni köftehor seni! Demiş. Yine söz dinlemeyip ananı darıltmışsın! (Alpay Kabacalı, Hasrettin Hoca/Hayatı-Kişiliği-Fıkraları, Özgür Yayın Dağıtım, İst. 1991).



Hoca bilmiyor mu, eşeğinin hırsızlar tarafından el değiştirildiğini?

Bilmez olur mu?

Ama Hoca, şunu da biliyor: kuklayla değil, kuklacıyla uğraşmak gerek...

EÅŸek, kukladan ibaret...

Kuklacı ise eşeği sahaya süren kimse...

Hoca eşekle mi uğraşacak? Hırsız karşısında dururken...

Hoca'nın her fıkrasında olduğu gibi bu da çok katmanlı anlamla yüklü...

Şöyle düşünmek de mümkün: Hoca, ertesi gün eşeğini pazarda görünce hak talebinde bulunmuyor. Çünkü eşeğin kendine ait olduğunu kanıtlaması belki mümkün değil veya çok zor... O, eşeğin kendine ait olduğunu kanıtlama gibi zor bir işi seçme yerine hırsızı eşek yerine koymayı tercih ediyor.

Kimi zaman bir musibet bin nasihatten hayırlı olabilir. Ama öyle durumlarla karşılaşabiliriz ki, bir gaileye katlanmaktansa bir nasihati tercih etmek ehveni şer sayılır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.